Dosya

Sünnet-i Seniyye Uğrunda Bidatlerden Sakınmak

Istılahta bidat “sünnet-i seniyyede değişikliğe yol açan şey” anlamına gelir. Bu ise dine verilebilecek en büyük zarar kabul edilmiştir. İslam tarihi boyunca sahabe-i kiram başta olmak üzere bütün rabbani alimler bidatlerle mücadele etmiştir. Hatta, hak yola Ehl-i sünnet, hak yoldan sapan yollara Ehl-i bidat denmiştir.

Bidat nedir?

Bidat kelimesi Arapça kökenlidir. “İcat etmek, meydana getirmek, inşa etmek, başlatmak, daha önce bir örneği yokken ortaya çıkarmak” anlamlarına gelen “bede‘a” kökünden türemiştir. Sözlük anlamı önceden olmayıp sonradan olan her şey için kullanılabilir. Istılahta ise bidat kelimesi “sünnet-i seniyyede değişikliğe yol açan şey” anlamına gelir. Sünnet-i seniyyeyi değiştirmek ise dine verilebilecek en büyük zarar kabul edilmiştir. Bu sebeple İslam tarihi boyunca sahabe, tabiîn, tebeu’t-tabiîn efendilerimiz başta olmak üzere bütün rabbani alimler, salih zatlar bidatlerle mücadele etmiştir. Hatta, hak yola Ehl-i sünnet, hak yoldan sapan yollara Ehl-i bidat denmiştir. Böylece itikadi ve amelî tercihlerin merkezine sünnet ve bidat kavramları yerleştirilmiştir. Buna göre İslam’da doğru, iyi ve güzel olan her şeyin sünnette bir dayanağı vardır. Bir mümin, “Sadece sünnet-i seniyyeye ittiba edeceğim ve bütün bidatleri terk edeceğim” dese İslam’ın bütün hayırlarını ifade eden bir murat beyan etmiş olur. Gerçekten de dünyada ve ahirette ne fayda varsa Resul-i Ekrem’in (s.a.v) sünnet-i seniyyesine uymakta vardır. Müminler için iki cihanda hüsran sebebi olan bütün zararların kaynağı ise bidatlerdir. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu