5. Sayı

Adım Adım İzinde

Mektûbât-ı Rabbânî’yi okuyan kişinin dikkatini çekecek ilk husus İmâm-ı Rabbânî (k.s) hazretlerinin bazı konulardaki hassasiyeti olacaktır. Bunların başında akaidin Ehl-i sünnet itikadına göre düzeltilmesi gelir. Misalen bir mektubunda şöyle der: “İnsana gerekli olan ilk şey, kurtuluşa ermiş fırka olan Ehl-i sünnet ve’l-cemaat alimlerinin görüşleri doğrultusunda akideyi düzeltmektir.” (94. Mektup) Hazret bu konuya her vesile ile temas etmekte ve bunu açıklamaktadır. Bundan sonra eserde Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) sünnet-i seniyyesine ittiba meselesi ön plandadır. İbadetlerin sünnete uygun olması gerektiği, sünnete uygun amellerin makbul oluşu, sünneti bize ulaştıran ashab-ı kiramın ve ehl-i beytin fazileti konuları eser içinde belirgin bir şekilde vurgulanır. “Resulullah’ın (s.a.v) sünnetine uymanın zerresi, tüm dünya zevklerinden ve ahiret nimetlerinden sayılamayacak derecede daha değerlidir. Fazilet onun sünnetine tabi olmaya bağlıdır” (114. Mektup) minvalindeki sözleri onun sünnete verdiği ehemmiyeti açık bir şekilde gösterir. Eserde karşımıza çıkan bir diğer husus bidat meselesidir. İmâm-ı Rabbânî (k.s) hazretleri bidat konularında en az sünnet-i seniyyeyi savunmadaki hassasiyeti kadar dertlidir. Şu yakarışı bu derdin misallerindedir: “Zillet halinde ve boyun bükerek gizli ve aşikâr Allah Teâlâ’ya yalvarıyor; bu fakiri, yanında toplananları ve işlerini kendisine havale edenleri, herhangi bir bidati işlemekten korumasını diliyorum.” (186. Mektup) O adeta bidatlere harp ilan etmiştir.

Serhend dergisi olarak “Niyet Hayır Akıbet Hayır” diyerek çıktığımız bu ilim ve muhabbet yolculuğunda ikinci sayımızda “Yolumuz Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat” demiştik. Mart ayındaki “Ramazan-ı Şerif” dosyası ardından, nisan sayımızda da “Hayat Dengemiz Sünnet-i Seniyye” konusunu işlemiştik. Bu ay ise “Sünnet-i Seniyye Uğruna Bidatlerden Sakınmak” diyerek bidatler konusunu ele alıyoruz. Böylece ilk sayılarımızda Serhend Güneşi İmâm-ı Rabbânî hazretlerine mutabaat etmiş bulunuyoruz. Allah Teâlâ’ya hamd, Resulullah Efendimiz’e, âline ve ashabına salat ve selam olsun.

Haziran sayımızda buluşmak duasıyla…

  • Serlevha

    Bidatler Karanlıktır

    “Nakşibendilik Kur’an-ı Kerim ve sünnet-i seniyyeye uygun yaşamak, bidatleri terk etmek, kalbi günahlardan arındırmak, metanetli bir şekilde Allah’ı zikreder duruma gelmek ve samimiyetle Allah Teâlâ’ya yönelmektir.” Gavs-ı Kasrevî kuddise sırruhu Bidat, müberra dinimiz İslam’ın kaynaklarında hiçbir yeri olmayan, sonradan ortaya çıkarılmış ve İslam’ın vecibelerindenmiş gibi gösterilmeye çalışılan şeylerdir. Mukaddes kitabımız Kur’an-ı Kerim’de beyan edildiği üzere dinimiz İslam, Fahr-i Âlem (s.a.v)…

    Devamını oku »
  • Söyleşi

    Akıl, parçaları birbirine bağlar – Prof. Dr. M. Hamza Müslümanoğlu

    Bilim çok kıymetli bir şey. Çünkü bize verilen haberlerin gerçekliğini işitmemiz, elle tutup gözle görmemiz bizi mutmain eden çok önemli bir ihtiyacımız. Ama bize haber verilen her bilginin bilimsel olarak ispatlanmasını istemek zorunda değiliz. ~ Sizce müslümanın bilime bakışı nasıl olmalı? Bir mümin, bilimle nasıl ilişki kurmalıdır? ~ Bilimle uğraşan ve yaklaşık kırk senelik bir akademik geçmişi olan biri olarak…

    Devamını oku »
  • Saadet Günleri

    Saadet Günleri – Resulullah sallallahu aleyhi vesellemin tebliğe başlaması

    Fahr-i Kâinat (s.a.v) efendimiz peygamberlikle vazifelendirildiğinde, karşılaşacağı zorluklara karşı sabırlı olmasını kendisine Allah Teâlâ emir buyurmuştu. Efendimiz (s.a.v) ve ona tabi olanların Allah Teâlâ’nın yardımına güvenmeleri, insanlara güzel muamele etmeleri, inat edenlere karşı delilleri açıkladıktan sonra onlara aldırmamaları ve tebliğin iyi anlaşılması için muhataplara anlayışlı olmaları da Rabbimizin buyruğuydu.

    Devamını oku »
  • Cennetle Müjdelenenler

    Cömert Sahabi Talha b. Ubeydullah radıyallahu anh

    Soyu dedelerinden Mürre ile Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellemin nesebiyle birleşmektedir. Çok hayır işleyen biri olması hasebiyle “Hayr”, çok eli açık olmasından ötürü “Feyyâz”, yine çok cömert biri olduğu için “Cûd” sıfatları bizzat Peygamber Efendimiz  tarafından ona verilmiştir. SAHABİ: TALHA B. UBEYDULLAH radıyallahu ahnKÜNYESİ: EBÛ MUHAMMEDLAKABI: TALHATÜ’L-HAYR, TALHATÜ’L-FEYYÂZ, TALHATÜ’L-CÛDBAZI EVLATLARI: MUHAMMED, ZEKERİYA, YUSUF, ÂİŞE radıyallahu anhümDOĞDUĞU YER, YIL: MEKKE-İ MÜKERREME,…

    Devamını oku »
  • Tefsir Halkası

    İhlas Suresinin Tefsiri

    “De ki, Allah tektir. Allah Samed’dir (yani O hiç kimseye muhtaç değil, aksine bütün varlıklar O’na muhtaçtır). O doğurmamış ve doğmamıştır. O’nun benzeri ve dengi hiçbir varlık yoktur.” (İhlas, 1-4) İçinde dünya ve ahiretle ilgili hiçbir şey zikredilmeden sırf Allah Zü’l-celal tanıtıldığı için (yalnız Allah Teâlâ’yı anlatan sure manasında veya inananlar için halis bir tevhid anlayışı meydana getiren manasında) bu…

    Devamını oku »
  • Din ve Hayat

    Akrabalık İhmale Gelmez

    Annemizi, babamızı ve akrabalarımızı Allah Teâlâ tercih etti. Ana baba hukuku başta olmak üzere yakınlarımız ile ilişkilerimizde birtakım hak ve görevler koydu. Ramazan bayramını geride bıraktık. Allah Teâlâ nice hayırlı ramazanlara ve bayramlara ulaştırsın. Nasip olursa önümüzde Kurban bayramı var. Bazı hanelerde bayramlar buruk geçmeye başladı. Zira bayram zamanı bir yerlerde tatil yapmak şeklinde bir uygulama oluştu. Dinlenmek tabii ki…

    Devamını oku »
  • İslam Tarihi

    Veliler Taifesinin Seyyidi Cüneyd-i Bağdâdî kuddise sırruhu

    “Biz çok alim gördük. Lakin alimler içerisinde onun kadar kendisinde hem ilmin, hem de halin birleştiği bir kimse görmedik. Kimi alimlerin ilmi çok oluyor, hali olmuyordu; bir kısmının hali oluyor ama ilmi az oluyordu. Ebü’l-Kasım Cüneyd ise başka. O hali de ilmi de kendinde mezcetmiştir. Halindeki tasarrufa baksan, ilmine tercih edersin. İlmindeki dirayete baksan haline tercih edersin (ikisi de birbirinden…

    Devamını oku »
  • Hasbihal

    Sürgün Zamanında Dahi İrşad Durmadı – Şemseddin Bektaşoğlu

    Sürgün zamanında dahi irşad durmadı. Onlar durdu zannediyor ama durmadı. Cenab-ı Allah’ın işi durur mu? Durmaz. Allah’ın rahmetinin önüne set çekebilir misin? Mümkün değil. ~ Kısaca kendinizi tanıtır mısınız? ~ 1955 senesinde Giresun vilayetinin Tirebolu kazasının Çeğel köyünde dünyaya geldim. Ortaokul ve liseyi Tirebolu’da bitirdim. Yüksek tahsil için İstanbul’a geldim. İktisat Fakültesini bitirdim. Sonra da Boğaziçi Üniversitesinde işletme alanında yüksek…

    Devamını oku »
  • Öncüler

    İmam Mâlik -rahmetullahi aleyh-

    İmam Mâlik rahmetullahi aleyh, amelde dört hak mezhepten biri olan Mâlikî mezhebinin kurucusu, tebeu’t-tabiînin ulularından alim, abid ve arif bir zattır. Gavs-ı Sânî hazretleri Minhâcü’s-Senî isimli eserinde şöyle der: “İnsan, fıkha uygun bir amele sahip olmak için dört muteber mezhep olan Hanefî, Mâlikî, Şâfiî ve Hanbelî mezheplerinden birine uyar.” Yine Gavs-ı Sânî (k.s) aynı eserde İmam Mâlik’in (rah.) tasavvuf ilmine…

    Devamını oku »
  • Aile

    Hanımlara Değer Veren Örnek Peygamber

    Sevgili Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellemin kendisine gelen vahyi ilk paylaştığı kişi bir hanımdır. O, her zaman ve her hususta kendisini destekleyen eşi Hz. Hatice radıyallahu anha annemizdir. Kur’an-ı Kerim’de peygamberler, Furkan suresinin 20. ayetinde olduğu gibi, “halkın arasına karışan, onlar gibi yiyip içen kimseler” şeklinde tanıtılır bizlere. Son peygamber olarak gönderilen ve hayatının her safhasında insanların arasında olan, “içlerinden biri”…

    Devamını oku »
Başa dön tuşu