3. Sayı

Aşıklara Edin Sala

Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.

Üftâde (k.s) hazretlerinin “Aşıklara edin sala” diye başlayan ramazan-ı şerifin gelişini ve güzelliğini anlatan bir şiiri var. Bu şiir ariflerin bu ayı hasretle beklediğinin somut örneklerinden. İslam tarihinde nice alim, veli ve edip ramazan ayı hakkında oldukça etkili şiirler yazmış.

Şu bir gerçek ki bu mübarek ay dünya meşgalesinden yorulan kalplerimize iyi geliyor. Nefislerimiz dizginleniyor. Gafletle geçen seherler sahur vesilesi ile şenleniyor. İftar sofraları da sofranın müdavimleri de bereketleniyor. Akraba, eş, dost sıla-i rahim yapıyor. Muhabbet, uhuvvet, birlik beraberlik artıyor. Elini cebine cömertçe atan zenginler; zekat, fitre hesabı yapan müminler gönüller alıyor, bir derde derman oluyor. Sosyal doku iyileşiyor.

Aylarca mahzun bekleyen camiler nihayet teravihle dolup taşıyor. Genç yaşlı nice mümin caminin müdavimi oluyor. Her camide Suffe misali Kur’an ve ilim halkaları kuruluyor. Teravihler bayram namazı neşvesinde kılınıyor. Ramazan bizleri de yaşadığımız toplumu da yeniliyor, dönüştürüyor. Böyle bir ayı özlememek, onun gelişiyle de sevinmemek mümkün mü?

Yüksek lisansta Osmanlı fakihlerinden İbn Âbidîn’in (rah.) bir tasavvuf risalesini çalışıyordum. Müellifin hayatını araştırırken ramazan-ı şerifte her gece bir hatim yaptığını okumuştum. Tezde en çok hatırımda kalanlardan biri bu oldu. Böylesi seçkin bir alimin yaptığını çoğumuz yapamayacak olsak da bu bilgi ramazan-ı şerifte neye yoğunlaşmamız gerektiğinin ipuçlarını veriyor. Zira Kur’an-ı Kerim bu ayda nazil oldu ve Efendimiz (s.a.v) de bu ayda Kur’an’ı mukabele ederdi.

Serhend dergisi olarak üçüncü sayımızda “Ayların Sultanı Ramazan-ı Şerif” başlığıyla rahmet ve mağfiret iklimini işledik. Hatırlatıcı ve faydalı bilgilerden oluşan, salih amele teşvik edici bir içerik hazırlamaya gayret ettik. Şubat sayımızı muhabbetle okuyan, görüş, öneri ve tebrikleriyle bizleri destekleyen, gizli ve açık dualarıyla bu hizmetin daha ileri taşınmasını dileyen herkese gönülden teşekkürler.

Nisan sayımızda buluşmak duasıyla…

  • Serlevha

    Rahmet Ayı Ramazan

    Ramazan-ı şerif, Kur’an-ı Kerim ile alakasından dolayı bütün hayır ve bereketleri kendinde toplamıştır. Bir kimse kendini bu ayda toparlarsa bütün yılı iyi geçer. Bu ayı dağınık bir halde geçirirse bütün senesi kötü geçer. İmâm-ı Rabbânî kuddise sırruhu Gölgesi üzerimize düşen, teşrifiyle mesrur olacağımız mübarek ramazan, Rabbimizin kullarına bahşettiği aylar içerisinde rahmet, bereket, bolluk ve hayrın zirveye ulaştığı, Kur’an ve oruç…

    Devamını oku »
  • Asr-ı Saadetten İzler

    Efendimiz sallallahu aleyhi vesellemin Dünyayı Teşrifine Sevinmenin Önemi

    Sahabe-i kiramdan Urve b. Mesud (r.a) Ebû Leheb’in kabirdeki durumuyla ilgili şu hadiseyi anlatmıştır: “Ebû Leheb’in Süveybe adında bir cariyesi vardı. Süveybe, Ebû Leheb’e yeğeni Resulullah Efendimiz’in (s.a.v) mevlidinin (doğumunun) müjdesini getirdi. Ebû Leheb de sevincinden Süveybe’yi azad etti. Yakınlarından biri aradan bir müddet geçtikten sonra Ebû Leheb’i rüyasında gördü ve ona: ‘Ölünce ne ile karşılaştın?’ diye sordu. O da:…

    Devamını oku »
  • Kur’an-ı Kerim'den Dersler

    Rahman ve Rahîm Olan Allah’ın Adıyla

    Besmele varoluşumuzun anlam ve amacını her daim bize telkin eden bir kulluk çağrısıdır. Kur’an bir hakikat çağrısı, bir hidayet rehberi, kalplerdeki manevi hastalıklar için ilahi bir şifadır. Müminle Kur’an arasındaki ilişki çok yönlü bir okuma ilişkisidir. Mümin Kur’an’ı diliyle okur ki bu kıraattir; aklıyla okur ki bu tefekkürdür. Sonra mümin Kur’an’ı kalbiyle okur, duygularını ona açar, onunla duygularını inşa eder…

    Devamını oku »
  • Peygamber Kıssaları

    İnsanlığın İkinci Atası Hz. Nuh aleyhisselam

    Cenab-ı Mevla mealen şöyle buyuruyor:“Nuh’un kavmi de (peygamberlerini) yalancılıkla itham etmişti. O kulumuzu yalancı saydılar, ‘mecnundur’ dediler ve (türlü eziyetler ile tebliğ vazifesini yapmasından) alıkonuldu. Bunun üzerine Nuh, ‘Artık yenik düştüm; yardımını esirgeme!’ diye Rabbine yalvardı. Hemen göğün kapılarını bardaktan boşanırcasına inen bir yağmura açtık. Yerden de sular fışkırttık; derken sular önceden belirlenmiş bir iş (kâfirleri helak etmek) için birleşti.”(Kamer,…

    Devamını oku »
  • Tefekkür

    Dünyada Pişman Olmak Gerek

    “Keşke (ahiret) hayatım için daha önce bir şeyler yapıp gönderseydim” der. (Fecr, 24) İnsan, dünya hayatı gibi kısa bir süre zarfında elde edeceği sermayeyle ya rahmete ulaşır ya da zahmetli bir hal ile muhatap olur. Bundan kaçabileceği bir yer de yoktur. Tek kaçılacak yer Cenab-ı Allah’ın rahmeti ve yardımıdır.

    Devamını oku »
  • Hikmet Dilinden

    Dünya Ahiretin Aynasıdır

    Rabbine itaatkâr müslümanlar cehenneme uğramadan cennet nimetine kavuşacaktır. İsmail Fakîrullah Tillovî hazretleri buyurdular: Molla İbrahim! Şu dünya mahkemesinde suçlular, duruma göre hızlı veya yavaş bir yargılama neticesinde suçlarının büyüklük ve küçüklüğü nispetinde ya hapse atılır ya sürgüne gönderilir veya hafif bir cezaya çarptırılır. Mahkeme-i suğrâ (küçük mahkeme) diyebileceğimiz dünya mahkemesinde işlerin böyle yürüdüğü hepimizin şahitlik ettiği bir hadisedir.

    Devamını oku »
  • Medeniyet

    İlim ve İrfan

    Kulun üç işi var: Bilmek, kılmak, olmak. İlim bilmektir, amel kılmaktır, ahlak olmaktır. İlim her işte esastır. İlim, “bilmek” anlamındadır. İrfan ise “bilmek”ten öte “tanımak” demektir. Tanımak, bilmenin üstünde bir vukuf bildirir. Bir insanın ilmi de irfanı da ahlakı yani düzgün kişiliği ile ölçülür. Bizde ise ahlaklı kişi genellikle zayıf görülür. Zira o gücü, serveti, malı mülkü ve itibarı olmayandır.…

    Devamını oku »
  • Heybe

    Haller ve Makamlar

    Şeyh Abdülkerim el-Kuşeyrî (k.s) şöyle der: “Muhabbet çok şerefli bir haldir. Kulun kalbinde bulduğu (ve hissettiği, kıymetli, zevkli) bir hal olup, onu kelimelerle anlatmak mümkün değildir. Kalpteki bu halin şu sıfatlarla ortaya çıkacağını söylemek mümkündür: İlahi sevgiye ulaşan kimse, Allah’ı yüceltir, O’nun rızasını nefsinin arzularına tercih eder, O’ndan ayrı kalmaya sabredemez, içi O’na kavuşma heyecanı ile kaynar. O’nsuz rahat edemez.…

    Devamını oku »
  • Dosya

    Ayların Sultanı Ramazan-ı Şerif

    “Bu ay, evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden kurtuluş olan bir aydır. Kim bu ayda, emri altındakilerinin (hizmetçilerinin ve işçilerinin) yükünü hafifletirse, Allah onu bağışlar ve cehennemden de azat eder” (Şuabü’l-îmân, 5/223) Ömrü kısa olan bu ümmete Cenab-ı Hak lütufta bulunmuş, bazı mekânları ve zaman dilimlerini diğerlerinden faziletli kılmıştır. Böylece müminler kısa sürede çok sevap kazanma nimetine nail olmuştur.…

    Devamını oku »
  • Cennetle Müjdelenenler

    Kur’an-ı Kerim Aşığı Hz. Osman radıyallahu anh

    TAİF’TE DÜNYAYA GELMİŞTİR. SOYU DEDELERİNDEN ABDÜMENÂF B. KUSAY İLE BİRLİKTE HZ. PEYGAMBER SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEMİN NESEBİYLE BİRLEŞMEKTEDİR. HZ. EBÛ BEKİR’İN VESİLESİYLE İMAN ETMİŞ, İLK ON MÜSLÜMAN ARASINDA YER ALMIŞTIR. EFENDİMİZ’İN DAMADI OLUP “ZÜ’N-NÛREYN” LAKABIYLA ANILMIŞTIR. SAHABİ: HZ. OSMAN radıyallahu ahnKÜNYESİ: EBÛ ABDİLLÂHLAKABI: ZÜ’N-NÛREYNBAZI EVLATLARI: ABDULLAH (EFENDİMİZ’İN TORUNUDUR), EBÂN, SAİD, ÖMER, HALİD, MERYEM, ÂİŞE radıyallahu anhumDOĞDUĞU YER, YIL: TAİF, Fil…

    Devamını oku »
Başa dön tuşu