İslam Tarihi
Yıldırım Bayezid Han Ve Emîr Sultan Hazretleri
Emîr Sultan hazretleri Fetret Dönemi’nde Osmanoğullarının tekrar toparlanmasına vesile olan velilerdendir.
Emîr Sultan hazretlerinin asıl adı Şemseddin Muhammed’dir. Takribî 770/1368-1369 senesinde Buhara’da doğdu. Muhterem ve mübarek seyyidlerdendir. Nesebi Ehl-i beyt’in büyük imamları üzerinden Resulullah’a (s.a.v) ulaşır. Emîr Buhârî (k.s), babası Seyyid Ali Efendi’nin vefatından sonra gençlik çağlarında memleketinden çıktı. Evvela hacca gitti. Nice diyarlar gezip 796/1394 senesinde Bursa’ya geldi. Yıldırım Bayezid Han’ın kızı Hundi Hatun ile evlendi. Böylece sarayın damadı oldu. Bursa’nın en kıdemli velilerinden kabul edilir. Bu konuda Bursa ve Osmanlı velilerinin bir nevi icması vardır. Şehrin “Burc-u Evliya”sı namıyla anılmıştır.
Bursa’da Molla Fenârî (rah.) gibi fevkalade dirayetli bir allamenin huzurunda Sadreddin Konevî hazretlerinin Miftâhu’l-gayb’ını okudu. Seyyid Muhammed Nurbahş’tan (k.s) gelen ve Halvetiyye’den Kübreviyye’ye vasıl olan Nurbahşî yolu üzere irşad vazifesi yaptı. Osmanlı’nın son asırlarda yazılan evliya ansiklopedisi olan Sefîne-i Evliya’da Emîr Sultan hazretlerinin Nurbahşî tarîkatının pîr-i sânîsi yani ikinci pîri olduğu ifade edilir.
Fetret dönemindeki hizmeti
Ecdadımızın tarihindeki ağır yenilgilerden olan Ankara Savaşı öncesinde Emîr Sultan (k.s), Yıldırım Bayezid Han’a Timur ile muharebeye girmemesi gerektiğini söyledi. Yıldırım Bayezid Han savaşa girmeyi gerekli gördü. Ankara Savaşı kaybedilince Emîr Sultan (k.s), Timur tarafından Molla Fenârî (rah.) ile beraber esir alındı. Daha sonra serbest bırakılıp Bursa’ya döndü. Şeyh Emîr Sultan hazretleri Fetret Dönemi’nde Osmanoğullarının tekrar toparlanmasına vesile olan velilerdendir. Sultan İkinci Murad, saltanatı zamanında kendisine intisap etti. Bizans tarihçileri Emîr Sultan’ın (k.s) Sultan İkinci Murad Han’ın İstanbul muharasasına beş yüz kadar müridi ile iştirak ettiğini naklederler.
Keramet ve manevi halleri
Birçok eserde Emîr Sultan hazretlerinin kerametlerinden bahsedilir. Allah Teâlâ’nın izniyle kurumuş bir bahçeyi yeşertmesi, Resulullah Efendimiz’i (s.a.v) ziyaretinde kabr-i şeriften kendisine nida edildiği gibi birçok kerameti vardır. Bunlardan zevcesi Hundi Hatun’la izdivacı esnasında yaşananları zikredelim.
Yıldırım Bayezid Han sefere çıkmıştı. Hem Emîr Sultan (k.s) hem de Hundi Hatun rüyalarında Resulullah Efendimiz’in (s.a.v) onları nikâhladığını gördüler. Molla Fenârî (rah.) de bu manevi müşahedeler üzerine Yıldırım Bayezid seferden dönmeden onların nikâhını kıydı. Emîr Sultan hazretleri o vakitler 25-26 yaşlarındaydı.
Bu izdivaç ile yakın bir zamandaki bir kerameti de fetih yolundaki mücahidlere nasip oldu. Balkanlarda bulunan Engirus Kalesi bir türlü alınamamıştı. Kalenin düşmesinden ümit kesilmek üzereyken Emîr Sultan hazretleri kalenin kapılarını Osmanlı askerlerine açtı. Yıldırım Bayezid Han bu dervişe hayran ve minnettar oldu ama kendisini bulamadı. Fethin tamamlanması akabinde Yıldırım Bayezid ve ordusu büyük bir heybet ve coşku ile Bursa’ya döndü. Sultan, pek kıymetli kızının kendisine sual edilmeden bir derviş ile nikâhının kıyıldığını işitince çok celallendi. Olayın sorumlularına en ağır cezaları vermeyi düşündü. Bu esnada kendisini karşılayan kalabalığın arasında yüzünden nurlar saçan o dervişi gördü. Bu derviş Engirus Kalesi’nin kapılarını kendisine açan dervişin ta kendisiydi. Yıldırım Bayezid Han o dervişe doğru yöneldi ve aradığı zatı bulmanın sevinci ile ona sarıldı. Molla Fenârî (rah.), Yıldırım Bayezid Han’a bu dervişin cezalandırmak istediği damadı Emîr Sultan hazretleri olduğunu söyledi. Sultan hayretler içerisinde kaldı. Kızgınlığı neşeye döndü. Böyle Ehl-i beyt’ten ve keramet ehli büyük bir zata kızını takdir ettiği için Cenab-ı Hakk’a şükretti.
Hakk’a vuslat
Emîr Sultan (k.s) hazretleri vefatı arefesinde “Cenazemi Hacı Bayram yıkayıp namazımı kıldırsın” demişti. Hacı Bayram Veli (k.s) de bu beyan üzerine manevi bir işaretle Bursa’ya geldi. Vakit tamam olup Emîr Sultan hazretleri vefat ettiğinde Sultan’ın onayı, şeyhler ve alimlerin takdiri ile cenaze namazını Hacı Bayram Veli (k.s) kıldırdı.
Emîr Sultan hazretlerinin Bursa’daki tekkesinde nice asırlar irşad devam etti. Onun dergâhının on dokuzuncu postnişini Yağcızâde Ahmed Efendi’nin Nakşî icazeti de vardır. Bu zattan itibaren Emîr Sultan hazretlerinin tekkesinde Nakşibendiyye usulü de benimsenmiştir.
Bu mübarek tekke ilk günden bugüne halkın ziyaretgâhı olmuş, insanlar bu tekkenin civarına gömülmeyi bir bereket olarak görmüşlerdir. Bursa’nın da anlatıldığı Beş Şehir adlı eserde Emîr Buhârî hazretlerinin yüksek tesiri hakkında: “O sadece on beşinci asırda değil devam eden yüzyıllarda dahi Osmanlı muhayyilesinin en çok işlediği şahıslardan biridir” denmektedir. Mevla Teâlâ bizleri şefaat, himmet ve bereketlerine nail eylesin. Âmin.
KAYNAKÇA:
-
Abdurrezzak Tek, “Emîr Sultan Dergâhı Postnişînleri”, Emir Sultan ve Erguvan, ed. Enes Keskin (Bursa: Uludağ Yayınları, 2007).
-
Ahmed Hamdi Tanpınar, Beş Şehir (İstanbul: Dergah, 2005).
-
Baldırzâde Selîsî Şeyh Mehmed Efendi, Ravda-i Evliyâ.
-
Hüseyin Vassâf, Sefîne-i Evliyâ, haz. Mehmet Akkuş, Ali Yılmaz (İstanbul: Seha Neşriyat, 1990).
-
İbrahim b. Zeynüddîn, Vesîletü’l-metâlib (İstanbul: Millet Kütüphanesi, Ali Emîrî Arabî, 1060), 2b-3a.
-
İsmail Belîğ, Güldeste-i Riyâd-i İrfan, (Bursa: Hüdâvendigâr Matbaası, 1884).
-
Nev‘îzâde Atâyî, Hadaiku’l-hakaik, haz. Abdülkadir Özcan (İstanbul: Çağrı Yay., 1989).
-
Nimetullah, Menâkıb-ı Emîr Sultan (İstanbul: Süleymaniye Kütüphanesi, Hacı Mahmud Efendi, 4564), 39b-42a.
-
Şevkî, Menâkıb-ı Emîr Sultan (İstanbul: Süleymaniye Kütüphanesi, Hacı Mahmud Efendi, 3691), 58a.
10.Taşköprülüzâde Ahmed Efendi, eş-Şakaiku’n-nu‘mâniyye fî ulemâi’d-devleti’l-Osmâniyye, haz. Muhammet Hekimoğlu (İstanbul: Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Yay., 2019).