Yükleniyor...

Yükleniyor...

İlkeli yayıncılık anlayışıyla İslami ilimler, tasavvuf, tarih, kültür, sanat, eğitim, aile ve gençlik alanlarında doğru ve güvenilir eserler sunuyoruz. Ehl-i sünnet çizgisine uygun, sade ve anlaşılır içeriklerle her yaştan okuyucuya hitap ediyoruz.

Din Kardeşimizin Sıkıntısını Gidermek

Resulullah Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurmuştur: “Kim dünyada bir müminin sıkıntılarından birini hafifletirse Allah da onun kıyamet günündeki sıkıntılarından birini hafifletir. Kim zorda kalan birisine yardımcı olursa Allah, dünya ve ahirette onun işlerini kolaylaştırır. ” (Müslim, Birr, 58)

Hadis-i şerifte buyurulan mümin kardeşimizin sıkıntısını giderme işi geniş bir çerçeveyi kapsamaktadır. Bu, bazen kardeşimizin sıkıntısını şahsen gidermek, bazen ona infakta bulunarak yardımcı olmak, bazen de gücümüzü ve yetkimizi kullanarak başına gelebilecek bir zararı ortadan kaldırmak şeklinde olabilir. Bunları yapma imkânımız yoksa kardeşimize dua ederek sıkıntılarının giderilmesini Cenab-ı Hak’tan niyaz edebiliriz.

Biz genellikle, mümin kardeşlerimize faydamızın sadece dünya işleri ile sınırlı olacağını düşünürüz. Ancak mümin için ahiret hayatı her zaman dünyadan öncelikli olmalıdır. Bu sebeple kardeşlerimizin ahiretini düşünerek onlara manevi konularda da yardımcı olmalıyız. Çünkü Allah Teâlâ, kardeşinin ahiret hususunda bir sıkıntısını gideren müminin ahiret ızdıraplarını ve kederlerini giderir, onu bu sıkıntılardan muhafaza eder. Böyle düşünüldüğünde mümin kardeşinin sıkıntısını gidermek için çabalayan kişi, aslında kendi dünya ve ahiret sıkıntılarının da çözümünü Mevla’dan dilemiş olacaktır.

Borçlu kimseye yardımcı olmak

Hadis-i şerifin Arapça aslında geçen “mu‘sir” kelimesi “zorda kalan” demektir. Bu kelimeyi alimler “borcunu ödeme hususunda zorlanan kişi” diye açıklamışlardır. İnsanları sıkıntıya düşüren, kimi zaman yuvaların yıkılmasına dahi sebep olan ödenemeyen borçlar, başlı başına büyük bir zorluktur. Bu yüzden borçlu kimsenin işini kolaylaştırma hususunda Efendimiz (s.a.v) pek çok defa teşvikte bulunmuştur.

Borcunu ödeyemeyen birine yardım etmek sadece onun borcunu ödemekten ibaret değildir. Borç verirken sırf Allah rızası için süresiz bir borç verebilir, borcun tamamından yahut bir kısmından vazgeçebilir veya alacağımızın vadesini uzatabiliriz. Bunların hepsi borcu sebebiyle zorda kalmış kardeşimizin işini kolaylaştırmaktır.

Bazı alimlerimiz de bu kelimenin genel bir mana ifade ettiğini belirtmişler, herhangi bir zorluk çeken mümin kardeşinin işini kolaylaştıran birinin bu müjdeye nail olacağını belirtmişlerdir. Genel manada birini ferahlatmak adına yapılan her türlü yardım ve iyilik bu kabildendir.

Her daim mümin kardeşinin yanında olmak

Müminlerin birbirinin yardımına koşması ve her halükârda dayanışma halinde olması dinimizin teşvik ettiği önemli bir salih ameldir. Bu yüzden büyük zatlar her zaman hizmetin bir nimet olduğunu vurgulamışlardır. Bu büyük velilerden Hasan-ı Basrî (rah.) de bir gün talebelerini ihtiyaç sahibi birinin hizmetinde görevlendirmiştir. Bir kişi camide (nafile) itikâfta olduğunu ve bu hizmete katılamayacağını bildirince Hasan-ı Basrî hazretleri şöyle demiştir: “Bilmez misin, senin kardeşinin ihtiyacını gidermek için yürümen peş peşe (nafile) hac yapmandan daha hayırlıdır!” Bu sözler üzerine o zat hemen itikâfı bırakmış ve ihtiyaç sahibinin hizmetine koşmuştur.

Dünyanın neresinde olursa olsun

Efendimiz (s.a.v) güzel ahlakı tamamlamak için gönderilmiştir. Onun bize getirdiği güzelliklere bakınca görüyoruz ki; Allah Teâlâ’nın en sevdiği amellerden biri insanlara faydalı olmaktır. Bir müslümanın kalbine onu sevindirecek bir şey ekebilmek veya onun bir sıkıntısını giderebilmek ne asil bir davranıştır! Hani derler ya “Az çok demeden yardım edelim” diye… Hakikaten Allah Teâlâ katında az diye bir şey yoktur. Hele ki müminlere yardımcı olma hususunda, elimizdeki imkânları küçümsemeden dünyanın her neresinde olursa olsun savaşla, açlıkla, kıtlıkla ve nice olumsuzluklarla mücadele eden kardeşlerimize yardım etmeli ve her daim onların yanında olmalıyız. Elimizden hiçbir şey gelmiyorsa her duamızda Cenab-ı Hakk’a mazlum kardeşlerimiz için yakarışta bulunmalıyız.

Allah Teâlâ bizleri kardeşlerimizin, özellikle de mazlumların yanında ve hizmetinde olmaya muvaffak kılsın. Âmin.

Allah Teâlâ’nın en sevdiği amellerden biri insanlara faydalı olmaktır. Bir müslümanın kalbine onu sevindirecek bir şey ekebilmek veya onun bir sıkıntısını giderebilmek ne asil bir davranıştır!