Yükleniyor...

Yükleniyor...

İlkeli yayıncılık anlayışıyla İslami ilimler, tasavvuf, tarih, kültür, sanat, eğitim, aile ve gençlik alanlarında doğru ve güvenilir eserler sunuyoruz. Ehl-i sünnet çizgisine uygun, sade ve anlaşılır içeriklerle her yaştan okuyucuya hitap ediyoruz.

Ailedeki Din Eğitiminde Önemli Dönüm Noktaları

“Çocuklarınıza ilk öğrettiğiniz kelime ‘Lâ ilâhe illallah’ olsun.” (Beyhakî, Şuabü’l-îmân, 8282)

Önceki yazıdaki son cümlelerimizle başlıyoruz sözlerimize… Peygamberimiz’in (s.a.v) “fıtrat” konusundaki hadislerinden birinde “konuşma çağı”na dikkat çekilmektedir. Resul-i Ekrem (s.a.v), insanoğlunun inanma istidadıyla birlikte konuşma çağının önemine de işaret eden hadis-i şerifinde şöyle buyurmaktadır: “…Çocuğun bu (fıtrat) hali konuşma zamanına kadar devam eder. Sonra, ebeveyni onu yahudileştirir yahut hıristiyanlaştırır.” (Ebû Ya‘lâ, el-Müsned, nr. 942)

Aktardığımız hadis-i şerif, aynı zamanda konuşmaya başlamasıyla birlikte çocuğun din eğitimine de başlamanın önemini ortaya koymaktadır. Nitekim Peygamberimiz’in (s.a.v), konuşmaya başlayan çocuklara birtakım kelimeler ve ayetler ezberlettiğine dair bilgilere sahibiz. İbn Şuayb (r.a) şöyle aktarıyor:

“Abdülmuttaliboğulları ailesine mensup bir çocuk konuşmaya başlayınca, Peygamberimiz’in (s.a.v) huzuruna getirilirdi. Peygamberimiz de ona İsra suresinin sonunda yer alan şu duayı yedi kez okutarak ezberletirdi: ‘Çocuk edinmeyen, hakimiyette ortağı bulunmayan, acizlikten münezzeh olduğu için bir dayanağa da ihtiyacı olmayan Allah’a hamdederim.’ ” (Abdurrezzâk, Musannef, 4/334) Bu uygulamasıyla beraber, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v), “Çocuklarınıza ilk öğrettiğiniz kelime ‘Lâ ilâhe illallah’ olsun” (Beyhakî, Şuabü’l-îmân, nr. 8282) şeklindeki tavsiyesi de söz konusudur.

Anlaşılan odur ki Efendimiz (s.a.v), çocuk konuşma çağına girer girmez henüz telaffuz ettiği kelimelerin ne anlama geldiğini bilmese bile ona kelime-i tevhidi ve “elhamdülillah” demeyi öğretmekte, ezberletmekte ve belletmektedir. Peki Peygamberimiz’in (s.a.v) bu konudaki hassasiyetinin hikmeti nedir? Neden, yazımıza başlarken aktardığımız hadis-i şerif bize fıtrattan ve konuşma çağından söz etmektedir?

Şunu ifade etmeliyiz ki hadis-i şeriflerde geçen “fıtrat” kelimesi iyi anlaşılmadan, konuşma çağının önemi de gereği gibi kavranamaz. Peki nedir fıtrat? Hangi manalar taşımaktadır ve din eğitimi için neden bu kadar önemlidir?

Fıtrat nedir?

Konuyla ilgili ayette şöyle buyrulmaktadır: “O halde sen hanif olarak bütün varlığınla dine, Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmışsa ona yönel! Allah’ın yaratmasında bir değişme olmaz. İşte doğru din budur; fakat insanların çoğu bilmezler.” (Rûm, 30) Bu ayet-i kerimede Allah Teâlâ’nın insanları ortak bir fıtrat üzere yarattığından ve bunun hiç değişmediğinden bahsedilmektedir. Peki o zaman insanlar neden farklı dinlere, inançlara; ya da inançsızlığa ve küfre sapmaktadırlar? Bu sorunun cevabını bulabilme hususunda bize en büyük desteği hadis-i şerifler sağlamaktadır. Peygamberimiz’in (s.a.v) “fıtrat” konulu hadis-i şeriflerinde pek çok rivayete rastlarız. Kaynaklardaki fıtrat hadislerinden hareketle aşağıdaki manayı anlamamız mümkündür:

“Her çocuğu annesi fıtrat üzere dünyaya getirir. Onun bu hali konuşma zamanına kadar devam eder. Konuşmaya başladıktan sonra ebeveyni onu hıristiyan, yahudi, mecusi veya müşrik yapar. Eğer ana babası müslüman iseler çocuk da müslüman olur.” (bkz. Buhârî, Cenâiz, 79; Müslim, Kader, 23, 25; İman, 264; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 2/233, 435; 4/ 24; 5/ 9; Ebû Ya‘lâ, el-Müsned, nr. 942)

Yukarıdaki ifadeler, aynı zamanda inancın teşekkülünde rol oynayan iç ve dış (ırsi ve çevresel) faktörleri de açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Çünkü insanın fıtrat hali ve konuşmaya başladıktan sonra anne babasının dinine geçmesi, üzerinde dikkatle durulması gereken hususlardandır. Burada öncelikle yönelmemiz gereken husus, “fıtrat”ın ne olduğudur. Fıtratın “Allah’ın, varlıkları, kendisini bilip tanıyacak ve idrak edecek bir hal üzere yaratması” (bkz. İbn Manzûr, Lisânü’l-Arab, V, 56) anlamına geldiğini ifade etmek ve izninizle bu önemli konuyu önümüzdeki yazıda tamamlamak istiyoruz.

Sağlıcakla kalınız…