Yükleniyor...

Yükleniyor...

İlkeli yayıncılık anlayışıyla İslami ilimler, tasavvuf, tarih, kültür, sanat, eğitim, aile ve gençlik alanlarında doğru ve güvenilir eserler sunuyoruz. Ehl-i sünnet çizgisine uygun, sade ve anlaşılır içeriklerle her yaştan okuyucuya hitap ediyoruz.

İnsanoğlu yaratılışı gereği daima daha fazlasını arzulayan bir varlıktır. Bu arzu, kontrol altına alınmadığında hem bireysel hem de toplumsal hayatı sarsacak sonuçlar doğurur. Bugün birçok aile, gelirinden çok daha fazlasını tüketmeye çalışmanın ağırlığını taşımaktadır. İşte tam da bu noktada aile bütçesi kavramı ve kanaat ahlakı devreye girer. Kanaat; sahip olunanın kıymetini bilmek, şükürle yetinmek ve israfın tuzağına düşmemektir. Aile bütçesi ise kanaatin hayat bulduğu en somut alanlardan bi

Ekonomik krizlerin ve tüketim çılgınlığının ortasında kanaat, âdeta bir sığınak gibidir.

İnsanoğlu yaratılışı gereği daima daha fazlasını arzulayan bir varlıktır. Bu arzu, kontrol altına alınmadığında hem bireysel hem de toplumsal hayatı sarsacak sonuçlar doğurur. Bugün birçok aile, gelirinden çok daha fazlasını tüketmeye çalışmanın ağırlığını taşımaktadır. İşte tam da bu noktada aile bütçesi kavramı ve kanaat ahlakı devreye girer. Kanaat; sahip olunanın kıymetini bilmek, şükürle yetinmek ve israfın tuzağına düşmemektir. Aile bütçesi ise kanaatin hayat bulduğu en somut alanlardan biridir.

Dengeli bütçe ile aile huzuru

Bir ailenin bütçesi sadece rakamlardan ibaret değildir. Bu bütçenin ardında alın teri, sabır ve fedakârlık vardır. Düzensiz ve ölçüsüz bir harcama ailenin gelirlerini sağlayan kişilere saygıyı zedeler. Farkında olunmasa da onların alın teri ve fedakârlıklarını hafife alma sonucunu doğurur. Bu da zamanla aile bireyleri arasında huzursuzluklara yol açar. Borç yükü altında ezilen bir ailede sevgi de güven de zedelenir. Oysa kanaat kültürünü benimseyen bir aile, elindekini israf etmez, olmayanın da peşinden sürüklenmez. Böylece bütçesi kadar gönlü de genişler.

Dengeli bütçe için kanaat şarttır. Kanaat ahlakına sahip insanlar azla yetinebilir, olanın değerini bilir. Yeri geldiğinde bir kişilik yemeği dahi paylaşabilir. Bu ahlak bereket ve huzur vesilesidir. Büyüklerimiz boşuna dememiştir: Kanaat gibi devlet olmaz.

İhtiyaç mı arzu mu?

Modern zamanların en büyük problemlerinden biri, ihtiyaç ile arzunun birbirine karışmasıdır. Reklamların cazibesi, indirim kampanyaları ve kredi kartlarının kolaylığı birçok aileyi hesapsız harcamaya sürükler. Oysa kanaatkâr kimseler her harcamanın öncesinde şu önemli soruyu sorarlar: “Bu gerçekten gerekli mi?”

İhtiyaç ile arzuyu ayırabilen aileler, bütçelerini daha kolay yönetirler. Çocuklarına da sade yaşamayı, sahip olduklarının kıymetini bilmeyi öğretirler. Çünkü kanaat, sadece büyüklerin değil, küçüklerin de erken yaşta kazanması gereken bir değerdir.

Huzur

Kanaat sadece bütçe denklemine katkı sağlamaz, kalbin huzurunu da besler. Çok isteyen, sürekli tüketen bir insanın gönlü daima dardır. Elindekine şükreden, aza kanaat eden kimse ise içten bir huzura kavuşur. Tasavvuf büyüklerinin sözleri bu hakikati sık sık hatırlatır. Zira kanaat, insanı hırsın ateşinden, kıskançlığın yangınından kurtaran bir serinliktir. Aile hayatında da bu serinlik kendini gösterir. Kanaat sahibi eşler birbirlerini daha çok sever; kanaat sahibi ana babalar, çocuklarına maddi ve manevi anlamda güvenli bir yuva sunar.

Uygulamalı adımlar

Kanaat ahlakını aile bütçesine yansıtmak için bazı basit ama etkili adımlar atılabilir:

  • Aylık bütçe planı yapmak,
  • Gelirin bir kısmını tasarrufa ayırmak,
  • Çocuklara küçük yaşta tasarruf bilinci kazandırmak,
  • Lüks tüketim yerine ihtiyaçları tercih etmek,
  • Sade ama kaliteli ürünler kullanmak,
  • İsrafın her türlüsünden kaçınmak,
  • Yediklerimizi, giydiklerimizi ve kullandığımız eşyaları nimet bilmek,
  • Her nimetin kıymetini bilmek ve nimetlere şükretmek.

Bu adımlar, yalnızca ekonomik birer tedbir değil, aynı zamanda kanaatin pratiğe dökülmesidir.

Toplumsal yansıma

Kanaat sadece aileyi değil, toplumu da ayakta tutar. Kanaat sahibi bireylerden oluşan bir toplumda israf azalır, dayanışma artar, adalet duygusu güçlenir. Ekonomik krizlerin ve tüketim çılgınlığının ortasında kanaat, âdeta bir sığınak gibidir.

Tarihimizde kanaat örnekleriyle dolu nice hayatlar vardır. Alimlerin ve gönül erlerinin yaşamlarında kanaatin nasıl bir bereket vesilesi olduğunu görmek mümkündür. Bugün bizlere düşen, o örnekleri günümüz şartlarına uyarlayarak yaşatmaktır.

Sözün özü

Aile bütçesini dengelemek, sadece ekonomik bir mesele değildir. Aynı zamanda kanaat ahlakının aile fertlerine kazandırılmasıyla ilgilidir. Kanaatli bir aile, yoklukta da varlıkta da şükreden, israftan uzak duran, gönül huzurunu koruyan bir ailedir. Böyle ailelerin sayısı çoğaldıkça toplum da huzura erer.

Allah Teâlâ ailelerimize, helal rızıkla birlikte kanaat ve huzur nasip eylesin. Âmin.